Amerika’nın PKK yerine İşid’le savaşın demesi, Güneydoğu’ya PKK’yı verin demektir!

Amerika’nın PKK yerine İşid’le savaşın demesi, Güneydoğu’ya PKK’yı verin demektir!

İngiliz derin devleti ve Amerika PKK’ya alan açmak için Türkiye ile IŞİD’i doğrudan savaştırmak istiyor.


Hatırlarsanız iki ay önce Amerikan başkanı Barack Obama yönetimine yakınlığı ile bilinen Amerikan ilerleme merkezindeki Michael Werz, Türkiye’nin PKK yerine IŞİD’e karşı mücadele etmesi gerektiğine dair şöyle bir açıklama yapmıştı: “Havalimanı saldırısından bence siyasi bir netice de çıkarabiliriz. O da şu; Türk hükümetinin Kürt meselesinde barışçıl çözüm bulması ve böylece IŞİD ve terörle mücadeleye özellikle odaklanması gerekiyor. Bu hem Türkiye hem Avrupa Birliği hem de Amerika-Türkiye ortaklığı için zorunlu”

Görüyorsunuz değil mi, Türkiye’nin Güneydoğu’su PKK tarafından paramparça edilmek üzereyken Türkiye’nin dikkatini PKK’dan çekip ısrarla İşid’e yöneltmeye çalışıyorlar. Karşımızda Komünist Stalinist bir yapı var. Ve Türkiye’nin Güneydoğu’sunda komünist Stalinist bir devlet kurmak için 40 yıldan beri mücadele veriyor. Neyiyle barışacaksın? Adam barışı kabul eder, sen komünist devlet kurduruyor musun? Komünistleri, katil komünistleri yani cezaevindeki PKK’lıları bırakıyor musun? Öcalan’ı bırakıyor musun? Öcalan’ın da o devletin başına cumhurbaşkanı olarak atıyor musun? Yahut onların cumhurbaşkanı ilan etmesini kabul ediyor musun? O zaman tamam diyor “barış gelir” diyor “kısa bir süreliğine gelir” diyor. Bir aşama olarak. “Yoksa devam edeceğiz” diyorlar.

Amerika ve İngilliz derin devleti Türkiye’yi istediği gibi yönlendireceklerini düşünüyorlar, ama Türkiye böyle bir oyuna gelmez. Türkiye’nin düşmanı İşid değil PKK’dır. Türkiye’yi İşid ile savaştırarak gücünü kırma oyununa gelmeyeceğiz.

Kaynak: http://abdningoremedigipkk.blogspot.com.tr/, A9TV

Tüm yazılarım: https://erkanarkutyaziyor.wordpress.com/

Amerika’nın “Black Water” askerleri YPG saflarında PKK’lılara komutanlık ediyor

Amerika’nın “Black Water” askerleri YPG saflarında PKK’lılara komutanlık ediyor

Amerika’nın “Black Water” askerleri YPG saflarında PKK’lılara komutanlık ediyor

Derin devletler PKK’ya ve YPG’ye silahla ve askerle her türlü yardımı yapıyor.


Amerikan derin devletinin “Black Water” askerleri YPG saflarındaPKK’lılara komutanlık ediyor. Black Water, bünyesinde paralı ve özel eğitimli askerleri barındıran özel güvenlik şirketi. Şirket Amerika nerede savaşa giriyorsa orada paramiliter faaliyetler gösteriyor. Alim ve sivil halkı keyfi olarak öldüren bir yapıları var.

Lions of Rojova grubu askerler, yaklaşık 400 Amerika’lıdan oluşuyor. Suriye’de YPG saflarında savaşıyor ve PKK’lılara da komutanlık ediyorlar.

Amerikan askerlerinin çoğu cinsi sapık, PKK’yı da iğrenç sapıklıklarında kullanıyorlar. Savaşırken etek ve tanga kilot giyen PKK ile bu sapkın Amerikan askerleri her türlü rezilliği yapıyorlar.

Amerikan derin devleti Suriye’yi de PKK’ya teslim etmeyi planlıyor. PKK’ya ve YPG’ye yapılan en ufak bir saldırıda hemen ortaya atlıyorlar. Kobani’de bu yüzden tüm dünyayı ayağa kaldırdılar. Şu anda tek hedefleri Türkiye’nin Güneydoğusunda Suriye’den kopardıkları parça ile büyük bir Komünist Kürdistan devleti kurmak ve Türkiye’nin İslam alemi ile bağını koparmak. Bir yandan bu kirli planları yaparken bir yandan da Türkiye’yi İşid ile savaştırıp PKK’ya alan açmaya çalışıyorlar. Türk milletini ve devletini parmaklarında oynatacakları devletlerden biri gibi görerek çok büyük bir yanılgıya düşüyorlar.

Kaynak: http://abdningoremedigipkk.blogspot.com.tr/

Tüm yazılarım: https://erkanarkutyaziyor.wordpress.com/

Tayyip Erdoğan, Biz Amerika, Çin, Rusya gibi süper devlet değiliz!

Tayyip Erdoğan, Biz Amerika, Çin, Rusya gibi süper devlet değiliz!

Tayyip Erdoğan,  Biz Amerika, Çin, Rusya gibi süper devlet değiliz!

Tam 30 yıldır PKK ile mücadele eden Türkiye’yi süper devletlerle kıyaslamak mümkün değil.


Başbakan Tayyip ErdoğanTürkiye için başkanlık sistemini istediğini tekrarlayıp tekrarlayıp duruyor. Şöyle diyor konuşmasında: “Dünyada bugün parlamenter sistemler içinde gelişmiş ülkeler baktığımızda başkanlık sistemi veya yarı başkanlık sistemiyle yönetildiğini görürsünüz. ABD, Rusya, Çin öyledir. Çok daha seri kararlar alabilmek için böyle bir sistemin gerekliliği önümüzdedir. Bu konudaki şeyim Türkiye’yi başkanlık sistemine geçirmektir, arzum budur. Ama partimin o zamanki karar mekanizmaları böyle bir şeyi kabul ederler mi etmezler mi onu tabii ben kestiremem. Başkanlık sistemi olmazsa yarı başkanlık sistemi de bu konuda olabilir.”

Defalarca başkanlık sisteminin Türkiye için ne kadar zararlı, Türkiye’yi bölünmeye ve paramparça etmeye yarayacak bir sistem olduğunu yazdım.Ama her nedense başbakan Tayyip Erdoğan AbdullahÖcalan’ın altın tepsinde getirip sunduğu ama yediğimizde tamamen zehirleneceğimiz bu yemeği yemekte ısrar ediyor. Başbakan inanılmaz bir biçimde Türkiye’yi kalkıp Çin, Amerika ve Rusya ile kıyaslıyor. Bunların hepsi dünyanın üç süper devleti. Hepsinde dünyayı bir anda yok edecek atom bombasından tutun, her türlü gelişmiş silah var. Türkiye ise tam 30 yıldır daha PKK ile mücadele etmekte bile zorlanıyor. Tam 40.000 kayıp verdi, ama hala savaş bitmedi.

Bizim askeri gücümüzün  Çin, Amerika ve Rusya ile kıyaslanamayacağı çok açık değil mi? PKK Amerika’yı, Çin’i ya da Rusya’yı Türkiye’yi tehdit ettiği gibi tehdit edebilir miydi? Bu ülkeler anında PKK’yı yok edip tarihe gömerlerdi. Dağda tek bir terörist bile bırakmazlardı. Peki aynı durumda Türkiye ne yapıyor? Kibar kibar PKK ile müzakereye oturuyor. Aman çözüm sürecine zarar gelmesin diye hop oturup hop kalkıyor. Bazıları ne diyecek diye Öcalan’ın ağzının içine bakıyor.

Bakın yanıbaşımızda Suriye’de taş taş üstünde kalmadı. Ne yaptı Türkiye seyretmekten başka? Ancak zavallı Müslümanlara kapılarını açıp onları barındırdı. Rus ordusu gibi, Çin ordusu gibi olsak böyle mi olurdu? Suriye’deki Müslümanlar mahfoldular, biz hiçbir şey yapamadık. Kalkıp da Türkiye’yi süper devletlerle kıyaslamanın ne kadar mantıksız olduğu ortada değil mi?

Devlet bir tutturmuş Osmanlı modeli başkanlık sistemi Türkiye’ye çok uygun diye. Oysa Osmanlı’nın parçalanma nedenlerinden biri Darwinizm ve materyalizm eğitimi vermesiydi, diğeri de başkanlık sistemiydi. Başkanlık sistemi sayesinde Osmanlı’nın elinden Suriye, Irak, Mısır ve Lübnan ayrılıp gitti. Şu anda da Türkiye’de devlet Darwinist materyalist eğitim veriyor, üzerine de başkanlık sistemini getirmeye çalışıyor. Böylece Türkiye tam küresel güçlerin istediği gibi 20 parçaya bölünecek, böylece de Türkiye’yi tam anlamıyla ellerinde oynatıp diledikleri gibi yönlendirecekler.

Başkanlık sistemini getirmek için Öcalan dayatıp durmuyor mu? Sırf bu bile başkanlık sistemine karşı olmak ve oynanan kirli oyunu görmek için yeterlidir. Başkanlık sistemi ile bölünme çok rahat gerçekleşeceği için Öcalan sürekli başkanlık sistemi gelsin diye ısrar ediyor. Başka bir nedeni yok.

Amerika’da Türkiye’nin Güneydoğu sınırlarını yüzyıllardan beri kabul etmiyor. Amerika’nın çizdiği haritada Güneydoğu Türkiye sınırlarının içinde değil. Onlar var güçleriyle Güneydoğu’yu Türkiye’den ayırıp bölmeye ve orada bir Kürdistan devleti kurmaya bakıyorlar.

Tayyip Erdoğan başkanlık sistemini Türkiye’ye iyi niyetle getirmeye çalışıyor olabilir ama ortada çok ciddi bir tehlike var, Türkiye üzerinde çok hain planlar kuruluyor. Türkiye’yi onlarca devlete ayırıp sonra da paramparça edecekler. Ardından da diledikleri gibi yönetecekler. Şu anda Amerikan senatosunda bağımsız Kürdistan için imza toplanıyor. Durumun ne kadar ciddi ve tehlikeli olduğunu artık görsünler. Dolayısıyla başbakan Erdoğan artık Türkiye için başkanlık sisteminde direnmesin, Allah’ın yoluna uysun. Türkiye’nin üniter yapısı asla bozulmamalı. Türkiye ona buna taviz veren, Öcalan’ın karşısında ezilen, çözüm süreci dayatmalarına boyun eğen tavrını bir an önce bırakıp şahsiyetle ve kararlılıkla yoluna devam etmeli. Topraklarından bir karış bile vermeyeceğini cümle aleme göstermeli.

Tüm yazılarım: https://erkanarkutyaziyor.wordpress.com/

Video sayfam: http://video.mynet.com/erkanarkut/videolari/liste