Bağnazlar kendi içlerindeki kadın düşmanlığını din gibi göstermeye kalkmışlar!

Bağnazlar kendi içlerindeki kadın düşmanlığını din gibi göstermeye kalkmışlar!

Bağnazlar kendi içlerindeki kadın düşmanlığını din gibi göstermeye kalkmışlar!

Bağnazlıkla İslamofobi’yi geliştirdiler. Yobazların marifeti bu.


Bağnazlara göre kadına gülmek yasak, çalışmak yasak, konuşmak yasak, fikir belirtmek yasak, koca sözünden çıkmak yasak. Kadın binlerce yasağa uyarak bu dünyada yaşamak zorunda. Çünkü bağnazlara göre kadın adeta şeytan gibi, adamı arkadan vurur, gidip dost edinir, yalan söyler, fitne çıkarır. Yobazlar kendi içlerinde duydukları kadın düşmanlığını bunca yıldır İslam dini gibi göstermeye kalkmışlar. Kafalarından bir sürü hadis uydurmuşlar. Sadece kadına eziyet etmek için, kadına söz geçirmek için, kadınları adeta köleleştirmek için…

Hâlbuki İslam’da kadına düşmanlık asla yoktur,Kuran’da kadınların hakları daima korunur. Ama yobazlar için Kuran adeta -haşa- hiç hükmünde oluyor. Kafalarındaki dini Kuran’da arıyorlar ama bulamıyorlar. Çünkü Kuran’da bağnazlık yok. Bu nedenle atalarının dinine sıkı sıkıya bağlılar. Bu yüzden uydurma hadislere bu kadar bağlılar. “Kuran yeterli değil mi” diye sorduğunuzda “hayır yeterli değil, hadisler var” diyerek uydurma hadisleri gösteriyorlar.

Oysa atalarının dinine değil İslam’a uymaları gerekir. Bu konuda samimi değiller. Kuran’da kadının aşağılanması yok, ikinci sınıfa itilmesi yok, üzerinde baskı kurulması yok. Ama yobazlara göre erkek kadını koruyup gözeten değil de adeta onun efendisi konumunda, kadın adeta bir köleye dönüştrülüp insanlıktan çıkmış durumda. Bakın nasıl hadisler uydurmuşlar:

Hz. Ömer (radiyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Erkeğe, hanımını ne sebeple dövdüğü sorulmaz.” Ebu Davud, Nikah 43, (2147). 

“Eğer bir kimsenin bir kimseye secde et­mesini emretseydim, kadının kocasına secde etmesini emrederdim.” [Tirmizî][230]

“Eğer bir adam hanımına, kırmızı dağdan siyah dağa; siyah dağdan kırmızı dağa taşın­masını emrederse, yakışık olan, onun bu em­rini yerine getirmesidir.”[232]

“Kadın kocasının yatağını terkederek ge­celerse, yatağa dönünceye kadar melekler ona lanet eder.” [Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud.][236]

«Kocanın karısı üzerindeki hakkı: Koca­nın irin akan bir yarası olsa, kadın o yarayı dili ile yalasa, ya da burnundan irin ya da kan akıp, kadın onu yutsa yine de kocanın hakkını ödeyemez.» [Bezzâr][252]

“Biriniz sütresiz olarak namaz kılarsa (önünden geçtiği takdirde) şunlar namazı bozar: Eşek, domuz, yahudi, mecûsi, kadın… Namazın bozulmaması için onun önünden, bunların bir taş atımlık uzaktan geçmesi kifâyet eder.”

Bu uydurma hadisler gibi daha yüzlerce hadis var, ben burada bir kısmını sizlerle paylaşıyorum. Yobazların insanları nasıl dinimizden soğuttuklarına bakın. Nasıl güzeller güzeli, kadınlara çok değer veren, onları sevip koruyan peygamberimize iftira attıklarına bakın.

Yobazlar kadına değer vermedikleri gibi dinimizi de zorlaştırdıkça zorlaştırmışlar. Namaz için sayfalarca kural koymuşlar. Kendi koydukları bu kurallara kendileri de uymuyorlar. Dinimizi iyice içinden çıkılmaz, yaşanmaz bir din olarak tanıtıyorlar. Oysa din samimi olarak Allah’a derin sevgi ve saygı ile yaşanır. Şeklen bir şeyi elde etmek iman getirmez. Yobazlar bu samimiyeti ve derin Allah sevgisini hiç bilmiyorlar. Sevgisiz, öfke dolu bir kalple kendilerini Müslüman gibi gösteriyorlar. Eğer Mehdiyet olmasa yobazlar İslam’ı yeryüzünden tamamen silmişlerdi. Mehdiyet bereketiyle İslam dini sapasağlam ayakta duruyor. Çok yakında insanlar dinimizin bağnazların anlattığından çok farklı olduğunu anlayacaklar ve akın akın İslam’a girecekler. Hz. Mehdi’nin bereketiyle, sevgisiyle ve şefkatiyle…

Kaynak: http://kurandakadininyeri.blogspot.com/

Tüm yazılarım: https://erkanarkutyaziyor.wordpress.com/

Video sayfam: http://video.mynet.com/erkanarkut/videolari/liste