İnsan hiç düşünmediği için kainattaki milyonlarca mucizeyi fark edemiyor, göremiyor.
İnsanlar kâinattaki yaratılış delillerini hiç bilmiyorlar, hiç düşünmüyorlar. Oysa olağanüstü özelliklerle donatılmış muhteşem bir kâinatta yaşıyoruz. Nereye gözlerimizi çevirsek büyük bir mucizeyle karşılaşıyoruz. Allah’ın yaratma sanatını çok detaylı düşünmemiz lazım. Hem öğrenmek için, hem de zevk almak için düşünmemiz lazım. Öğrenilen her detay ayrı bir zevk veriyor insana. Çünkü hayret ve şaşkınlık çok zevkli bir şey. Düşünüp düşünüp hayret edip, hayretin de zevkini ayrıca almak lazım.
İçinde yaşadığımız dünyayı düşünün… Kâinattaki milyonlarca gezegenin, göktaşının, yıldızların arasında tesadüfen mi aynı yörüngede gidiyor? Biliyorsunuz güneş büyük bir çekim gücü ile tüm gezegenleri çeker, gezegenlerin dönmesinden kaynaklanan merkez kaç kuvveti sayesinde bu çekimin etkisi azalır ve muhteşem bir denge oluşur. Eğer gezegenlerin dönüş hızları biraz yavaş olsaydı, o zaman gezegenler hızla Güneş’e doğru çekilirler ve sonunda Güneş tarafından büyük bir patlamayla yutulurlardı.
Dünya hiç durmadan büyük bir hızla uzayda dönüyor, güneşin etrafında dönüyor, samanyolunun içerisinde turluyor. Uçsuz bucaksız boşlukta. Milyarlarca insan dev bir uçakta gibiyiz. Ama pilotu yok, kuleyle bağlantısı yok. Milyonlarca gök cisminin içinde hiçbir yere çarpmadan gidiyor, bizi hiç sarsmadan. İşte bu çok acayip bir şey…
Üzerinizdeki gaflet perdesini yırtın ve çevrenizde Allah’ın yarattığı harikalara bakın…
Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp-düşünmez misiniz? (Nahl Suresi, 17)
Kaynak: http://evrimteorisinecevap.blogspot.com.tr/; A9TV
Tüm yazılarım: https://erkanarkutyaziyor.wordpress.com/